30 Kasım 2016 Çarşamba

TOUS LES MATINS DU MONDE





Tous Les Matins Du Monde...

“Tous les matins du monde sont sans retours...”

Dünyanın bütün sabahları tek yöndür...

Bazı filmler vardır, “bu benim için” dersin daha ilk sahneden...İki filmim vardı, üç oldu...
Yaylılar benim için çaldı bir film boyunca.

Neden cello eşliğinde yazıyorum, bu gece anladım...Daha derin bir ses yok hayatta, tam “o” yere değen başka ses yok. Bu hissi anlatmaya oturdum gece gece. Eğer anlatmazsam, kalbim taşıyamayacak sabaha çünkü...

Ama yetecek mi kelimelerim, emin değilim...Yetecek mi o içime bıçak gibi inen repliklerin deştiği yerleri soğutmaya...

Yetecek elbet...Bugüne kadar yetmedi mi Elif’cik, yine yetecek...Bugüne yetmese de, başka günlere yetecek...Sen var oldukça yazdıracak sana  her his, her zayıflık, her pişmanlık, her acizlik, her insana mahsus olan, hissedebildiğine şükrettiğin...

Geri dönüşü olmayan sabahlara dayanmak için nasıl hep yettiyse, yine yetecek...

Hayatın panzehiri içini notalara, harflere, kelimelere dökebilmek...Bu reçeteyi bana yazan da hayatın kendisi aslında... Ondandır müteşekkir oluşum olana, oldurana.

Bu hediyeyi benden hiç alma allahım...

Yaylı sesleriyle dolu gecelerimin, sabahlamalarımın hatırına...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder