12 Ekim 2018 Cuma

KAZAN DOĞURURKEN İYİYDİ


Ne ortada bir yaşmış şu elliler...

Zorla ağzından laf aldığın yeni yetmeyle, seksenlik ananın yalnızlığının gürültülerinin ortasında kalmakmış.

Yerçekimine yenilmeye başlamış vucudunun kafaya göre takılmasıyla, buna direnip hiperkatif maymun olma riskini kahramanca göze almak arasında kalmakmış.

Tam da, "ben buyum, yerse" ye ayarı çevirdiğin anda, başkaldıran kaz ayaklarıyla savaş startejilerini gizli gizli araştırmaya başlamayıp, kendine şaşmakmış.

Bedeninden uğurladığın binlerce hormonla, hoşgelmeyen bir sürü fazlalık arasında sıkışmakmış.

"Olgunlaştık bari, eski hataları tekrarlamayız en azından" tesellisiyle attığın adımların, atlı karınca misali, seni hep benzer yerlere götürdüğünde, yaşına hürmet, geldiği gibi kabul etmekle, için en ekşi ve yeşilinden bir elma, sense kıpkırmızıymışsını oynamak arasında kalmakmış.

"Kendimi biliyorum ya, o yeter"lerle, seni bilenleri bile hayrete düşüren eylemler arasında yuvarlanmakmış.

Arada derede kalmaların şahıymış.

Hamileyken sapıttığımızda hürmet,izzet, ikram görürken, menopoz telafuzu hala zor bir kelime olduğundan zahir, hürmeti bırak," bunlar da manyadı!"lara boyun eğmekmiş.

Tam da "Kazan doğuruken iyiydi," hikayesi bizimkisi.

Zormuş vesselam.