24 Mayıs 2017 Çarşamba

DELİLİĞE ÖVGÜ


Ne kadar kötüyüz?

Ne kadar iyiyiz?

Beynimde deli sorular...

Manchester, Suriye, Yemen, vs vs vs...

Açlık grevleri, evladının kemikleri için direnen baba, imzalanan silah protokolları. Diğer yanda evlenenler, mezun olanlar, küçük küçük “iyilik”ler yapanlar, evine kimsesiz çocukları alıp bakanlar.

Isis, Trump, Tayyip, vs vs vs...

Nasıl bu dünya diye dövünenler, distopikler, ütopikler.

Direnenler, direnmeyenler, bu yüzden birbirini yiyenler...

Sevgi içimizdeler, nefret içimizdeler...

Ahanda hepimiz aynı yerküreyi paylaşmıyor muyuz? Bir süre geçirip bu dünyada, göçüp gitmiyor muyuz?

Çok saçma geliyor çok şey böyle dünya beni tuttuğunda. Ne yapmak istiyorum biliyor musunuz? Sonuna kadar sesini açıp müziğin, deli deli dansetmek istiyorum.

Herkesin daha akıllı olduğunu iddia ettiği, güya daha iyi eğitilebildiği, daha çok şey bildiği, hatta her şeyin en iyisini bildiği iddiasında olduğu günümüz dünyasında şunu haykırmak istiyorum:

“Huuu! Sizi üzmek istemem ama bir bok bildiğimiz yok! Bunu kabul edin, rahatlayın...Çok bilseydik, doğru bilseydik, dünya bu halde olmazdı! Bir durun be!

Çifte standartlarınız da cehenneme! Hepimizinki cehenneme! Akıllı, eğitimli, çok bilmiş olmayı bırakın kenara... Sadece kendiniz olun...Sizi ve beni kendimizi bilmezler sürüsü! Bir susun/ susayım da dünyayı dinleyin/yeyim...Neden inliyor, bir dinleyelim!!! Nereleri kanıyor? Ve biz hangi yaralara tuz basıyoruz el birliğiyle.

Trump kötü de, sen peygambersin mübarek! Isis canavar, peki.. Kim yarattı lan o canavarı? Onlar da ana kuzusuydu zamanında. Kim patlatmak ister kendisini? Peki Tayyip'ten nefret ederken , kendindeki nefreti farketmeyi denemiyorsun hiç , değil mi? Zira o göt istiyor işte, içindeki nefret kusan canavarı da görebilmek...Senden nefret edenlere, aynı şiddette nefret hissettiğinde  hiç ürkmüyorsun  değil mi? Onun nefreti seni korkuturken, kendi nefretini öpüp okşayıp, baş tacı yapıp salıyorsun sosyal medyaya, korkusuzca...

Maçlarla, dizilerle, sosyal medyayla uyuştur varlığını hâlâ. Ki katkın çoğalsın bu korumaya özen gösterdiğin sisteme. Onun istediği şekilde  kızmaya, sevmeye, yaşamaya, ölmeye decam et...”

İşte herkes bağırışırken, ben de aradan bağırayım diyorum...Neyim eksik...

Zaten elden gelen az...Gerçekten “bir şey” yapanlardan değilim ben de zira...Zamanında epey kendimi kandırmışlardanım...

Bundardır ki, dünya çoştuğunda, ben duruyorum. Açıyorum müziği, dalgalar durana kadar dansediyorum.

Akıllılık iddiasından kurtuldum...


Deliliğime şükrediyorum...

Bu daha bir şey değil.. Daha da delirmeye niyetim var...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder