Şimdiki gençler zamansız.
Vallahi zamansız. Tek bir zaman birimi tanıyorlar, o da ne tahmin edin: “Bir dakika!”. Ama o bir dakika, bizim bildiğimiz bir dakika değil. Münferit bir birim, kendi süresi var. Bu süreye asla güvenemiyorsunuz, çünkü değişken. Sadece o “bir dakika”nın sahibi biliyor o süreyi.
Enteresan. Einstein anlardı belki, rahmetli. İzafiyetini gözden geçirmesine sebep olabilirdi bu “bir dakika”. “Just a moment” başka deyişle. Sadece bir an.
O bir an, öyle kritik bir an ki, işten bile değil ana-babanın aklını yitirmesi, kontrolünü kaybetmesi. Altı üstü dandik bir rica için bile en muhtemel yanıt “bir dakika”. Neden? Çünkü kafalar hep başka yerde, öyle ki, çoğu zaman o kafa gerçekten mevcut mu, değil mi anlayamıyor insan, öyle çok başka yerde ki, az uğruyor esas mahaline. Frekansı wirelessinkine ayarlı…
Ve o bir dakika yemin ederim üç güne kadar uzayabiliyor, hatta bazen haftalara akıyor.
O meşhur “anda kalma” olayı var ya, bu ergenlerin tümü öyle kocaman bir an içinde, hiç dışına çıkamıyorlar.
Kendi ergenliğimi düşünüyorum. Annem, “Hadi kızım bize çay koy,” diyecek, ben de “bir dakika,” diyeceğim. Gülümsediniz değil mi? Evet, aynen öyle. O bir dakika ömrüne kazınır insanın alimallah, zamanla alakası bir daha asla düzelmez.
İşte öyle künefe peynirine dönmüş bir dakikalardan birini anlamaya çalışırken yazayım dedim… Yalnız olmadığımı biliyorum…Anlamaya çalışmasam mı diye de düşünüyorum bazen, unutsam yok olur mu acaba diyorum. Sonra, alıştım zaten diyorum. Hem kaç tane kaldı o bir dakikalardan diyorum. Gidip sarılıyorum…
Anlamaya çalışma diyorum… Sarıl gitsin, unut gitsin… Anlayamadığın bir dakikaların kıymetini bil, anladıklarınla yakında tanışacaksın….
tek kelimeyle BAYILDIM Elifcim, çoooook iyi anlıyorum
YanıtlaSilDi mi ...kunefe peyniri 😊
Sil:))))
YanıtlaSil💜
SilYazını keyifle okudum. Paylaşmak istedim. Küçük kızıma seslendim : "Babacım, bakarmısın. bir şey okutacağım." içeriden gelen cevap: "Tamam Baba, BİR DAKİKA"... Yalnız değiller... Yalnız değilsin...
YanıtlaSilAli Suat ŞEN