Dilerim daha yarıya bile gelmemişimdir...Çünkü daha yeni tanışıyorum kendimle sanki. Ve sevmeye başladım da keratayı, daha yeni yeni..
"Kerata" babamın lafıydı, ayakkabı çekeceği manasındaki bir kelime nasıl olur da sevimli, muzip, sevecen bir anlamda kullanılır, hep şaşırdığım sözcüklerdendir bu kerata. Bir sürü kelimelerim var benim.. Bazılarını severim, bazılarına şaşar, bazılarından korkarım. Hep sevdim güzel cümleleri, güzel dizeleri. Kimsenin hayal edemeyeceği güzellikte cümle kuranlara hayran oldum hep. Ve hep o kadar güzel cümleler kuramazsam diye tırstığımdan başlayamadım hikayelerime. Ne saçma di mi? Ya okuduğum Dostoyevski'ler, Vian'lar, Rabelais'ler, Adalet Ağaoğlu'lar, James Joyce'lar kadar güzel cümleler kuramazsam diye durdum. Bendeki çıtaya bak! Zaten Mimarlıktan da Frank Lloyd Wright olamayacağım kanısına varınca vazgeçmiştim.Resimden vazgeçişimse bir Bedri Rahmi olamayacağımdandır. Heykelden vazgeçmemse daha mütevazi allahtan: Resim Heykel Müzesi'nin kurslarına giderken babam benden daha iyiydi, ah çıta ah...
Hep güzel mektuplar yazdım, dünyanın en saçma e-postalarını da muhtemelen ben yazmışımdır, yüzünü görmediğim insanlarla, bazen bu bir kurdeleciydi, bazen bir müşteri, bazen de hayranı olduğum biri, bazen bir müzisyen, bazen bir gazeteci. Bana yanlışlıkla gelmiş bir e-postayı yazanla bile kankaya bağlamam hep o sevdiğim sözcükler sayesinde oldu. Kendiliğinden akar onlar bende hep. Çoğu mail kutularının çöp kutularına gitti zavallıların. En yakın dostlarımı ben mektuplar vesilesiyle yapmışımdır, onlar kendilerini bilirler. Ve en baba kavgalarımı da yazarak yaptım, dilim ağırdı da benim övünmek gibi olmasın. Lafı çarptım mı, yerle yeksan ederdim karşımdakini, zor kazırlardı valla. Senelerce uzaklarda yaşayınca başka çaren yok ki, yazarsın, yolarsın, beklersin, dünyanın en güzel şeylerinden biridir mektup almak. Haberler ne olursa olsun, o zarf açma duygusu muhteşemdir. Bazı satırlar bir ömür boyu kalır sizinle, benim ezbere bildiğim mektuplar vardır, satır satır...şiir ezberler gibi yani mektup ezberlemişliğim vardır. Yoksa yurtdışında geçen o yıllarda kaybolursun ergenliğin puslu labirentlerinde. Eh ben de kaybolmamak için köprü yaptım mektuplardan.
Kafamda binlerce hikaye, muhtemelen dışarı çıkamadıkları için görülen binbirgece rüyaları. Neden bu yaşıma kadar bekledim kendime bir defter açmak için derseniz, çok ibişçe. Hep yapmam gereken başka şeyler vardı.
Ve sanki bu sene birdenbire tüm işlerim bitti benim. Hadi yaş 40 , ya da 45 ya da 50 gibi yuvarlak bir şey olsa anlıyacağım. Ama 47 gibi pek de manalı bir yaş değil anlayacağınız, ama işlerim bitiverdi. Birden bir hokus pokus oluverdi, ve önce her şey darmadağın oldu, şimdi de kendimce yerleştirmeye çalışıyorum, mutfak rafı yerleştirir gibi bir şey bu. Çok kullanmak istediğim her şeyi kolay ulaşılır raflara taşıyorum, diğer çok "önemli " görünen bir yığın ıvır zıvırı ise hooop cup direk çöplere gönderiyorum.
Bloğum başköşede bundan böyle...
Üzerinde fazlaca düşünmeden ismimi buldum, yazmaya koyuldum... Çok sevdiğim dizelerdir "incecikten bir kar yağar, tozar Elif elif diye", esinlenmem Karacaoğlan'dan. Romantizmini severim, çocukluğumdan beri devrik cümleleri sevdiğim gibi. Bu devrik cümleler bana uzaklardan yadigar. Ne çok şeyim var anlatacak... şu an hepsi üşüştü valla, siz nasıl beklediniz onca senedir kuzum, bak hepsi üşüştüler, resmen arbede var kafamın içinde.. Bu kendi ismimin geçtiği dizelerle hep gurur duydum, hele ergenlikte, beyaz dizi ve fotoroman yıllarımda. Ne hayaller ne hayaller...Onları da yazacağım...
Bugün benim doğum günüm. Şu an iki tane doğum günü dileğim var: biri inşallah gerçekten henüz yarıya gelmemişimdir, çünkü çok oyalanmışım başkalarının Elif'iyle. İkincisi ise dilerim gerçekten sizler için değil de, sadece o yeni yeni sevmeye başladığım kerata için yazmayı başarırım...
Sevgili yazar elifelif, bir gun kitabın bestseller olacak bak suraya yazıyorum. Yeter ki sen yazmaya devam et. Hadi optum. Aksama ne yemek var ?
YanıtlaSilKem küm.Bundan böyle yemek yok,bi de Londra'ya kapacam yazmak için, bi de bi de sevgi içimizde tatlı Kerem'im ♡
SilKalemin cok gucluymus Elif. Ne guzel yazmissin. Kiskanilacak kadar guzel, duru,anlamli, dolu. Dopdolu. Hani 'nereye yakin oldugu belli olmayan' o yaşin var ya; sana erteledigini dusundugun ne varsa onu getirsin. Daha da cogal daha da yaz...
YanıtlaSilAmin Gamze'cim.Gereksizce ertelediğim bir şeydi bu. Amin niyetim hep yazmak
SilSevgili Elif, hayırlı uğurlu olsun, bir doğum daha yapmış oldun. Güle güle büyüt, önce emeklemesini sonra adam olup koşmasını seyret inşallah. Seni çok iyi anlıyorum ve takdir ediyorum. Sen bana ümit veriyorsun :) Takipteyim...
YanıtlaSilBu arada dogum günün kutlu olsun. Saglıklı, keyifli, kahkahalı, bol okumalı yazmalı, 'düzenli raflı' seneler diliyorum. Sevgiler.
YanıtlaSilMerve'cim çok teşekkür ederim.Hiç bir şeyi ertelememek gerek hayatta, sen daha gençsin kulağına küpe yap bunu.Ben gereksizce geciktirdim.Sen yapma
SilDogum gunun kutlu olsun Elifcim :) aramiza hos geldin :) hayirli olsun blog yazmaya aramizda olmaya devam :) sevgiler...
YanıtlaSilYaşasın genclerle olmak hep çok güzel sevgili Burcu
Silgüle güle yaz, Elifciğim :) keyifle...
YanıtlaSilSagol Yeşim'cim..yeni bişey yeni bi mutluluk...
Silbu arada arka planı çok beğendim :) tam bana göre...
Silbeklenen an gelmiş, beklediğimize de değmiş... bu blog işini çok sevdim, kitap fikri de uzak değilmiş gibi, 50 'yi beklemez bence... :) çöptekiler mi ? bir gün hatırlamıycaksın bile... :) sevgiler, nice yaşlar...
YanıtlaSilSen beni anladın Hale, çöptekiler de güzeldi ama olsun...beni ben yapanlardı hepsi...sevgiler
SilSen keyifle yaz, biz keyifle okuyalım doğum günü çocuğu!
YanıtlaSilNice huzurlu yılların olsun yaşanmaya değer ve anlamlı, nice keyifli yazıların olsun yazılmaya ve okunmaya değer ve anlamlı... :)
Tansel
Sen okursun bilirim...tatlı Tansel'im.çok teşekkürler
SilSevgili Elif Merve hanıma katılıyorum.Doğum gününde yeni bir doğum gerçekleştiriyorsun.Eline yüreğine sağlık.Benim emeklemeden koşacağına inancım tamdır.
YanıtlaSilAtalay'cım.Telaşım yetti bu yaşa kadar..sadece kendime yapiyorum bunu.kendim için .birilerine degerse ne mutlu
SilElif hanım, yalın, abartısız olduğu gibi ifade etmişsiniz kendinizi. Hatıralar ve duygular ahenk oluşturmuş yazınızda. Siz günlük bile tutsanız güzel yazarsınız eminim. Devamını bekliyoruz. Hayırlı olsun.
YanıtlaSilTakvor Abi, çok sağolun, bu da benim günlüğüm işte, sağolun güzel motivasyon için...
Sil