Bir seyahat bloğunda yazmaya başladım, bu da tanıtım yazım, bunu buraya koyayım ve kaçayım...
Ankara’daki ilkokulumda anlaşılmaz kompozisyonlar, Cezayir’deki ortaöğrenimimde anavatanda bıraktıklarıma unutulmayacak efsane mektuplar,
Ankara’ya geri dönüp üniversiteye başladığımda
her gün gördüğüm arkadaşlarıma geceleri oturup uzun uzun notlar, sonrasında eş sebebiyle geldiğim
İstanbul’da iş yaptığım kişilere alışılmışın dışında uzun, bazen epey yadırganan tuhaf e-postalar
yazıp duran biriydim.
Ne yaptıysam eğlenerek yaptım, eğlenmediğim yerde
bıraktım. Bırakmaktan hiç korkmadım, çünkü değiştikçe, büyüdükçe başka şeyler
gerekti, onları buldum, sıkı sıkı sarıldım. Yenilenmekten hiç korkmadım. Yeni
insanlar, yeni yerler, yeni dünyalar hep beni cezbetti.
Can yoldaşım, hayat arkadaşım hep der :
« Allahtan benden sıkılmadın, ». En çok onunla eğlendim bu hayatta,
çok da gezdik birlikte. Paramız varmış, yokmuş, farketmedi, kaçmak istediğimiz
an kaçtık bir yerlere.
Merak ettiğim için doğurdum, « Neymiş bu kadar
abarttıkları annelik? » diye, ve neticeden memnun kaldım : eğlenceli
bir kızımız var şimdi. Bir süredir iki ülkeli bir hayat yaşıyoruz, yarım
Türkiye’de , yarım Kanada’da.
Hep seyirciydim sanki bu dünyada, olanı biteni
gözlemlemeden duramayan, sanki bir yerlere rapor etmem gerekliymiş gibi…
Raporumu sunacak yer bulamadığım için de, elli yıllık gözlemlerimin sonucunu bu vesileyle insanlığa
açıklamayı borç biliyorum:
Kocaman bir oyunmuş bu dünyadaki hayat…
Sonraki sahnesini de, kurallarını da, karakterlerini
de sadece kendimizin belirleyebileceği…
Çok bilenin, çok yanıldığı…
Aslolanın kendi işine bakmak olduğu…
Oyun arkadaşlarımızın en baba öğretmen olduğu…
Ve sadece kalbin sesiyle yönlendirilirse keyif alınan
bir oyun.
On sene mimarcılık, on sene gümüşçülük oynadım.
Şimdilerde hikayelerimle, masallarımla, fotoğraflarımla, gezmelerim, tozmalarımla
meşgulüm.
Motosiklet gezilerimizi anlatacağım sizlere, çadırla,
plansız çıkılan yollarda sizleri bekleyebilecek güzel sürprizleri anlatacağım.
Gezme, tozma isteğine parasızlığın engel
olamayacağını anlatacağım. Kanada’nın güzelliklerini, parklarını, parklardaki
ayılarını da anlatacağım sizlere. Çok
sıradan günü birlik kaçmaların bile insan ruhuna ne kadar iyi geldiğini
anlatmaya çalışacağım.
Ve bunları sizlerle paylaşacağım için mutluyum…Zira bu
oyunun benim için en güzel yanı, paylaştıkça alınan keyfin artması…
Okuyana sevgiler…
Blogdaki yazar
arkadaşlarıma da sevgiler, tanıştığımıza memnun oldum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder