Çık dışarı elif çık...
Icığını, cıcığını bildiğin memleketin tuttu yine seni...
Ulan ne dayanıklıyız diyorum bir yandan da, şurada iki
günlük Trump nedeniyle civar memleketler bile ayılıp bayılanla doldu. Bize bak
bir de. Kaç senedir ne dirayet, ne dayanma gücü. Hâlâ umudu yitirmemek, hâlâ
birbirini teselli etmeye gayret etmek...Yani benim arkadaşlarım en azından.
Annem bile 2 bypass, üç stent,bir kansere, 81 yaşına rağmen
beni teselli edecek gücü buluyor kendinde. Sabah ola hayrola diyecek gücü
buluyor bütün yüzsüzlüklerin karşısında.
Gidenlerden, kalanlardan, bütün arkadaşlarımdan sessiz, derin
üzülmelerin yansıması umutsuzluk
olmuyor, olamıyor. Kazana mı düşmüşüz biz de acaba, Kerem’in kendisi için hep
iddia ettiği gibi? O meşhur iksir kazanından mı geliyor bu gücümüz?
Şimdi çıkacak, içinin karasını saçacak etrafa malum kişi.
Burada kapattım ben ekranları. Ama içi kapanmıyor insanın işte.
Yarımız kırmızı, yarımız mavi...yüzde elli salak, yüzde elli
akıllı diyemiyorum ben. Sadece tam ortadan ikiye diyorum, bölündük, bölünemez
olasıca biz...Pervasız hilesi hurdası bir yana, zira hep yapıldı, hep
yapılacağı belliydi, görünen o ki: bölündük. Bıçakla kesmişler gibi, kapanmaz
bir yarayla bölündük. Geldik mi o büyük, karanlık ortadoğu oyununa? Oyuna
gelmeyenler, becerebilecek miyiz hemşireliği, yaraları sarmayı? Sizi, bizi
bırakabilmeyi, bir olabilmeyi becermeyi ne kadar isteyeceğiz, derken facebookta
hâlâ açık tuttuğum arkadaşlarımı görünce yazmak geldi içimden...
Biz, yani nefret etmemeye gayret edenler azız belki evet,
ama bakıyorum en dirayetli de biziz...Merkezimizi şaşmayan biziz, dağılmayan da
biziz, mantığı sağduyuyu küfürlere, bedduaya, umutusuzluğa boğmayan da biziz.
Ne olacaksa oluyor zaten...Ama bir güç var bana kalk Elif
diyen, kalk yap bir acı kahve, acı acı da içme al yanına bir hurma...Ağzın
tatlansın... Sabah ola hayrola, ananın dediği gibi...Anneannenin dediği gibi...
Olan oldu zaten, olmayana senaryo üretme, aklını durdur, çık
bir hava al...
Olmadan bir şeyler, olmuş gibi davranma... Merkezi
kaybetme...
Kaybetme ki, merkezinde olanları da gözden kaybetme...
Üzülsen de, dövünsen de, olan senin enerjine olacak, iyisi
mi, hayata ve insana olan inancını kaybetme...Nefret etme. İsyan etme. Beddua
etme. Korku dağlarına yenilme. Ki, asla vazgeçme...
Çık bir hava al sadece.